Haberler
Geri DönDetaylar
Türkiye, Çin’in enerjiyi geliştirmek için seçtiği yolda ilerliyor
09 Ağustos 2018 / Saat: 17:24

Rus uzman Aleksandr Uvarov, Türkiye’nin nükleer enerji alanında aynı Çin gibi çeşitlendirme politikalarını seçtiğini belirtti ve bu durumun beraberinde hangi gelişmeleri getireceği konusunda değerlendirmelerde bulundu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Trakya'da kurulması planlanan Türkiye'nin üçüncü nükleer santrali projesinin Çin'le birlikte hayata geçirileceğini belirtti. 

A Haber kanalına konuşan Dönmez, nükleer enerjide üçüncü santral için yer tespit çalışmalarında sona yaklaşıldığını belirtti. "Bu konuda çok sayıda kriter söz konusu, hepsini tek tek inceliyoruz" diyen Dönmez, "Ancak elektrik ihtiyacının fazla olduğu sanayi bölgelerine yakınlığı dikkate alındığında, üçüncü nükleer santrali Trakya'da düşünüyoruz, burada Çinlilerle ilerleyeceğiz" ifadesini kullandı.

Çin'in nükleer santrallerin yapımını aktif bir şekilde yürüten ülkelerden biri olduğunu kaydeden Dönmez, "Çinliler ayrıca teknoloji devri konusunda da oldukça açıklar. Bu nedenle üçüncü nükleer santrali Çin'le inşa edeceğiz" diye konuştu.

‘TÜRKİYE ÇİN'İN YOLUNDA İLERLİYOR'

Rus nükleer haberleri sitesi AtomInfo'nun Genel Yayın Yönetmeni Aleksandr Uvarov, Sputnik'e verdiği röportajda Türkiye'de nükleer santrallerin geliştirilmesiyle ilgili gelişmeleri ele aldı. 

Uvarov, "Türkiye'nin yaklaşımı ilgi çekiciydi, (Türkler) Çin'in enerji alanında geliştiği gibi, onun yolunda ilerlemeye karar verdiler. Zamanında Çin, mümkün mertebe ABD, Fransa, Kanada, Rusya gibi gelişmiş ülkelerden reaktör topladı ve ardından nükleer enerji alanını nasıl geliştireceğini bu temelde seçmeye başladı. Türkler de bu yolda ilerlemeye karar verdi. Kurdukları ilk nükleer santral Rus, görüşmelere hazırlandıkları ikinci santralsa Japon ve Fransız menşeili. Japon-Fransız menşeili ‘Atmea' reaktörü. Üçüncü santral için ‘Çinliler' dediler. Aslında tüm yelpazeyi kapsadılar. Çeşitlendirmenin ilgi çekici yolunda ilerlediler. Bu durum, ülkeye çeşitli teknolojilerin getirilmesine ve ilerideki geliştirme çalışmaları için onlardan birinin seçilmesine olanak tanıyor, ikinci olaraksa mali konularda bir parça gevşeme sağlıyor" diye konuştu.

‘SİNOP NÜKLEER SANTRALİ OYUN DIŞI KALDI'

Rus uzman, sözlerine şöyle devam etti:

"Fakat işler karıştı. İlk olarak ikinci nükleer santral oyun dışı kaldı. Çünkü Japonya, Fukuşima'dan sonra nükleer enerji alanında büyük sorunlar yaşıyor. Fransız şirketler de sorunlarla karşılaştı. İnşa etmeyi planladıkları ‘Atmea' projesi askıya alındı. Çeşitlendirme politikasının da belli başlı sıkıntıları var. Beklenmedik bir şekilde olası yapımcılardan birilerinin çalışmayı reddettiği gibi durumlar yaşanabilir." 

‘BU HİKÂYEDE EN ÇOK RENCİDE OLAN TARAF BULGARLAR OLMALI'

Uvarov, Çin'in nükleer santral teknolojilerinin neleri kapsadığını anlattı ve bu konuda en büyük küskünlüğü hissedecek ülkenin Bulgaristan olacağını belirtti.

Rus uzman, "Çinlilerle (iş yapmak) daha kolay. Ancak Çinliler, 2 farklı reaktör teknolojisine sahip. Biri Fransız, diğeriyse Amerikan reaktörlerinden çıktı. Amerikan reaktörlerinden çıkan teknoloji, dürüst olmak gerekirse lisans bakımından çok ta temiz değil. Yani burada Amerikan şirketlerinin de katılımının gerekeceği anlaşılıyor. Fransızlardan çıkan teknolojiye göre yapılanlarsa henüz tamamlanmadı ve çalışması test edilmedi. Bu nedenle şu anda konuşulan üçüncü nükleer santral muhtemelen yarının konusu da değil. Bu proje ile ilgili gerçekçi konuşmalara birkaç yıl sonra dönülebilir. Bu hikayede en çok rencide olan taraf Bulgarlar olmalı. Zira Bulgaristan, yeni elektrik santralı üzerinden İstanbul'un bulunduğu bölgeyi elektrikle beslemek istiyordu. Onlar, satış yapabilmek ve İstanbul'dan para kazanmak için Rus reaktörlü nükleer santral inşa etek istedi. Bulgarlar daha sonra Rusya ile kontrattan vazgeçti ve Türkler, doğal olarak ‘hal böyleyse Bulgaristan'ın enerjisine ihtiyacımız yok, bu bölgede kendi nükleer santralımızı kurarız' tutumuna girdi. 

‘ÇİNLİLER TEKNOLOJİLERİ VERMEYİ DEĞİL ALMAYI SEVİYOR'

Çin'in nükleer santrallerin teknolojilerini Türkiye'ye teslim edip etmeyeceği konusunda değerlendirmelerde bulunan Uvarov, şöyle konuştu:

"Çinliler teknolojiyi devretme değil, tam tersine devralma konusunda açıklar. Çinli nükleer şirketler şu anda tek bir ülkede, Pakistan'da nükleer santral inşa ediyor ve oraya hala herhangi bir şey devretmediler. Geriye kalan her şey henüz sadece planlarda var. İngiltere'de, Romanya'da nükleer santral kurmak istiyorlar, ama kurmuyorlar. Bu iddiayı (teknoloji devrini) destekleyecek türden kanıtlar aslında yok. Belki de ileride bu konuda açık olabilirler, fakat şu anda Çinliler teknolojileri vermeyi değil, almayı seviyor."