
Kommersant'a yaptığı açıklamada, Kazakistan'ın Aktau kentinde imzalanan Hazar Denizi'nin statüsüne ilişkin anlaşmanın Çevresel Etki Değerlendirmesi Protokolü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Bratçnikov, "Çevresel Etki Değerlendirmesi Protokolü'nde, boru hatlarının sadece anlaşmalarda belirlenen çevresel şartlara ve standartlara uygun olması durumunda döşenebileceği belirtiliyor. Bu protokol kilit öneme sahip" dedi.
Protokolün, Hazar'a kıyı 5 ülkeden her birine, tasarı aşamasındaki kapsamlı çevresel etki değerlendirmesine katılma hakkını verdiğini dile getiren Bratçnikov, "Petrol ve doğalgazın bir kıyıdan diğerine taşınması da doğal olarak bu protokolün kapsamı altına giriyor" diye ekledi.
Hazar'a kıyı ülkelerden birinin itiraz etmesi durumunda boru hattının döşenemeyeceğini kaydeden Bratçnikov, "Taraflar, anlaşmaya varmak ve tartışmalı konuları görüşmeler, müzakereler ve diğer barışçıl araçlarla çözüme kavuşturmak zorunda. Bu ne kadar süre alırsa alsın. Eminim, hiçbir taraf çatışmacı mantığını tarafından yönlendirilmeyecek" ifadelerini kullandı.
Hazar Anlaşması'nın, Türkmenistan'ın Trans Hazar Boru Hattı projesinin otomatikman onay almasını öngörmediğini kaydeden Bratçnikov, "Hiçbir otomatizm söz konusu değil. Anlaşma doğrudan Çevresel Etki Değerlendirmesi Protokolü'ne bağlı" diye açıkladı. sputnik