Haberler
Geri DönDetaylar
Erdoğan'ın BRICS'e davet edilmesi Türkiye ekonomisi açısından fırsat mı?
17 Temmuz 2018 / Saat: 17:24

Gazeteci Okay Deprem'e göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın BRICS'in Liderler Toplantısı'na davet edilmesi, Türkiye'nin Batı ittifakından uzaklaştırılmasına yönelik stratejik hamlenin ilk simgesel adımı. Prof. Dr. Toğrul İsmayıl'a göreyse BRICS alternatifini değerlendirmesi Türkiye'nin elini güçlendireceği için davet son derece önemli.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dünya ekonomisinde yüzde 25 pay sahibi olan BRICS ülkeleri Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın gerçekleştireceği BRICS Liderler Toplantısı'nın özel davetlisi olacak olması, 2006 yılında kurulan BRICS'in Türkiye ekonomisine sağlayabileceği olası katkıyı gündeme getirdi. Zira, 25-27 Temmuz tarihlerinde Güney Afrika'nın başkenti Johannesburg'ta bir araya gelecek olan BRICS üyesi 5 ülke, dünya nüfusunun yüzde 48'i, dünya ekonomisinin ise yüzde 25'ini elinde bulunduruyor. Dünyadaki maden rezervinin yüzde 60'ı elinde bulunduran ve tahıl ürünlerinin de yüzde 40'ını üreten BRICS ülkelerinin son yıllarda dünya ekonomisinin düzenini değiştirmeye yönelik bazı girişimleri de oldu. Bu hamlelerden en önemlisi de Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika tarafından ortaklaşa kurulan Yeni Kalkınma Bankası (NDB), Şanghay'da 2015 yılında faaliyete geçmesi oldu. 

TÜRKİYE'NİN BRICS'E ÜYE OLMASI GÜNDEME GELMİŞTİ

Hatta öyle ki, Ekonomiden Sorumlu eski Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, geçen yıl yaptığı bir açıklamada Türkiye'nin BRICS'in kurduğu yatırım bankasına üye olabileceğine işaret ederek "Biz 2007 yılında Afrika Kalkınma Bankası'na, Afrika Kalkınma Fonu'na üyeliği neden gündeme getirdik, neden üye olduk? Sırf o kaynaklardan faydalanmak için. BRICS ülkelerinin kurduğu yeni bir kalkınma bankası var. Onların vereceği projelerden yararlanmak için üye olunması gerekiyor. Sırf onun için şu anda ciddi ciddi üye olmayı değerlendiriyoruz" ifadelerini kullandı. Peki BRICS'in küresel güç dengeleri açısından önemi nedir? "Yükselen güç" BRICS, Türkiye ekonomisi için önemli bir fırsat mıdır? Bu soruların olası yanıtlarını, Prof. Dr. Toğrul İsmayıl ve Gazeteci Okay Deprem, Sputnik'le paylaştı.

‘TÜRKİYE'NİN BRICS ÜYELİĞİNİ TARTIŞMAK İÇİN ERKEN AMA NEDEN OLMASIN?'

Sputnik'e konuşan Prof. Dr. Toğrul İsmayıl "BRICS, ekonomileri yıldan yıla hızla gelişmekte olan devletlerin bir araya gelerek alternatif oluşturmaları açısından büyük önem arz ediyor. Son yıllarda yıldızı parlayan Türkiye'ye yönelik bu davet son derece doğal ve beklenen bir gelişme. Türkiye'nin BRICS üyesi olması tartışmaları için her ne kadar henüz erken olsa da; böyle bir üyelik neden olmasın? Neticede Türkiye, dünya çapında söz sahibi ülkeler arasında olmak için gayret ortaya koyuyor, elini güçlü kılmaya çalışıyor. Öte yandan da, alternatifler üretmeye çalışıyor. Üstelik Türkiye, BRICS üyesi her bir ülkeyle de iyi ilişkiler tesis etmek için de gayret gösteriyor" dedi.

Prof. Dr. İsmayıl "Türkiye, zaten çeşitli ülkelerle kendi yerel para birimleri üzerinden ticaret yapmaya gayret gösteriyor. Ruble veya Türk Lirası üzerinden ticaret yapmak amacıyla Rusya'yla da görüşmeler yürütüyor. Çin'in de yerel para birimleriyle ticaret isteği mevcut. Bu girişimler Türkiye'nin elini daha da güçlendirir. Türkiye'nin bu alternatifleri değerlendirmesi doğru bir adımdır" ifadelerini kullandı.

‘ERDOĞAN'IN DAVET EDİLMESİ, TÜRKİYE'NİN YENİDEN KONUMLANDIRILMASI İÇİN SİMGESEL BİR ADIM' 

BRICS'in Türkiye açısından önemini Sputnik'e değerlendiren bir diğer isim ise Gazeteci Okay Deprem oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BRICS Liderler Zirvesi'ne davet edilmesinin, Türkiye'nin yeniden konumlandırılmasına yönelik stratejisinin sembolik bir adımı olduğuna işaret eden Deprem şöyle konuştu:

"BRICS'in bir nevi kurucu ilk beş başat üyesinden sonra er ya da geç ikinci bir genişleme evresine gireceği bekleniyordu. Bu safhada, gelişmekte olan ülkelerin önde gelenleri, tercihen de Türkiye dâhil olmak üzere G-20'de yer alanlarının bünyeye dâhil edilecek olmaları kuvvetle muhtemel. Jeostratejik açıdan bakıldığında ise; Rusya ile imzalanan füze-savunma sistemi alımı ve Akkuyu Nükleer Santrali yapım anlaşmalarına, devam eden Türk Akımı gaz boru hattına; konjonktürel de olsa Rusya Federasyonu ile Suriye'de ortak hareket edilmesine ve de politik anlamda Batı dünyası ile yaşanılan bin bir türlü ihtilafa rağmen ekonomik bakımdan Türkiye halen ağırlıklı olarak Batı'nın yörüngesindedir. Daha da somutlayacak olursak; gerek ihracat gerekse de ithalat hacminin yarısından çoğu AB ülkelerine olduğu müddetçe Türkiye'nin Batı ittifakından önemli oranda uzaklaştırılması ve tercihen de bütünüyle koparılması mümkün olamayacaktır. Bundan dolayı da BRICS'in fikir babası ve ana planlayıcısı ve stratejisti olarak Rusya Federasyonu'nun, Türkiye'yi nihai olarak arzu ettiği yerde konumlandırabilmek için, Avrasya Ekonomik Birliği adımından sonra çok özel bir stratejik hamleye daha ihtiyacı vardı. BRICS'in liderler toplantısına Recep Tayyip Erdoğan'ın davet edilmesi bunun ilk görülür ve simgesel adımı olarak pekâlâ okunabilir."

‘BRICS DÜNYANIN BİR NUMARALI EKONOMİK-MALİ VE TİCARET İTTİFAKI HALİNE GELMEKTE' 

Deprem'e göre BRICS, dünyanın bir numaralı ekonomik-mali ve ticaret ittifakı haline gelmekte olduğunu fazlasıyla kanıtlıyor.

Deprem "BRICS'in en önemli ve ayırt edici özelliği; dünya nüfusunun yarısına yakınını oluşturan ülkeleri ekonomik ve dış ticaret açısından birleştirmesi ve aralarındaki iktisadi ilişkilerin azami seviyede derinleşmesi ve çeşitlenmesine temel oluşturuyor olmasıdır. Yenidünya ekonomisinin üretim merkezi Asya'nın lokomotif ekonomileri Çin, Hindistan ve de Rusya; Latin Amerika'nın uzak ara bir numaralı ekonomisi Brezilya ve yine Afrika Kıtası'nın en gelişmiş ülkesi kabul edilen Güney Afrika Cumhuriyeti paktın şu anki beş stratejik üyesi. Birliğin kuruluşundan bu yana geçen dokuz senede üye ülkeler arasındaki ticaret hacminin gelişim seyrine ve karşılıklı ticarete konu olan mal arzının çeşitliliğinin artış oranına, ivmesine bakılırsa, BRICS'in temel işlevi çok daha net anlaşılır. Öte yandan, en son zirvelerinden bir tanesine G-20 ülkelerinden Meksika ile Güney Asya'nın dinamik ekonomilerinden Tayland'ın liderlerinin davet edilmesi, BRICS'in giderek ve tartışmasız olarak dünyanın bir numaralı ekonomik-mali ve ticaret ittifakı haline gelmekte olduğunu fazlasıyla kanıtlamaktadır" yorumunda bulundu.