TR   RU   EN
Haberler
Geri DönDetaylar
Ecevit ve Rusya....
16 Ekim 2019 / Saat: 17:24

20. yüzyılın ortalarından itibaren Türk siyasetine damga vuran isimlerden eski Başbakan Bülent Ecevit'in vefatının üzerinden 12 yıl geçti.

Ecevit Türk-Rus ilişkilerine önemli katkı sağlayan liderlerden biri olarak tanınıyor. Örneğin, dönemin Başbakanı Ecevit’in 1978 Haziran ayında gerçekleştirdiği Moskova ziyareti sırasında imzalanan “İyi Komşuluk ve Dostça İşbirliği İlkeleri Siyasal Belgesi ikili ilişkiler açısından çok önemli belgeydi. 

O sırada Türkiye ve SSCB arasında “ekonomik belge” de oluşturuldu. Ecevit ile Moskova’da varılan mutabakatın ışığında ticari ve ekonomik alanda petrol, buğday ve diğer alışveriş konusu malların tam listesini ve miktarını kapsayan belgenin ortak bildirinin dışında yer almasına karar verilmişti.

Milliyet gazetesinde 25.06.1978 tarihinde Sami Kohen imzasıyla yer alan habere göre, Moskova’da Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında varılan “ilkeler mutabakatının” ardından Ecevit, SSCB'e bağlı Ukrayna'ya gelerek Ukrayna Başbakanı ve Bakanlar Kurulu üyeleri ile bir araya geldi. Ecevit ayrıca Dnepr nehrinde motor gezintisi de yaptı.

Ve Ecevit Kasım 1999'da tekrar Moskova'ya resmi ziyarete geldi. 

Ziyarette dönemin Başbakanı Ecevit, dönemin Rusya Federasyonu Başbakanı Vladimir Putin ile hükümet binası Beyaz Ev'de bir araya geldi. Ecevit, görüşmenin başlangıcında, Moskova'yı Başbakan olarak son kez 21 yıl önce 1978 yılında ziyaret ettiğini anımsatarak, Rusya'nın başkentinde tekrar bulunmaktan memnun olduğunu söyledi. Putin de, görüşmede ikili ve uluslararası çeşitli konulara değinmek istediğini belirtti. Türkiye ile Rusya Federasyonu arasında Terörizmle Mücadele İşbirliği Ortak Deklarasyonu da Ecevit ile Putin tarafından imzalandı.

Ecevit ve Putin görüşmesine dönemin Dışişleri Bakanı İsmail Cem de katıldı. 30 dakika olarak planlanan görüşme, yaklaşık 1 saat sürdü. Başbakan Ecevit, görüşme öncesinde yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Uluslarımız, iki karşıt kamptayken bile o zamanki SSCB ile ilişkilerimizin geliştirilmesine büyük önem vermiş ve katkıda bulunmuştum. O dönemde aramızda bir ölçüde rejim duvarının etkisi vardı. Şimdi öyle bir duvar da yok. Her konuda işbirliği yapabilecek durumdayız." İki ülke arasındaki işbirliğinin bütün Avrupa, Asya, hatta dünya açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Ecevit, yeni başlayan "Avrasyalaşma süreci"nin iki anahtar ülkesinin Türkiye ve Rusya olduğunu söyledi.

Bu arada daha önce Rusya Devlet Başkanı Putin'in basın sözcüsü Dmitri Peskov, Kremlin'de çalışmaya başlamasının öyküsünü anlatırken, ilk adımın Türkiye ve Türkçe bilgisi sayesinde olduğunu vurgulamıştı. Devlet kanalı Rossiya'da Azeri kökenli gazeteci Nailya Askerzade'nin sunduğu programda konuşan Peskov, devrin Başbakanı Bülent Ecevit'i de saygıyla andı.

Peskov şu ifadeleri kullandı:

"Putin Başbakan görevindeyken ona da tercümanlık yaptım. Dönemin Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit Moskova'ya (1999 yılı) gelmişti. Rahmetli Ecevit Türkiye'nin mükemmel siyasetçisiydi. Beni Rusya'nın Ankara Büyükelçiliği'nden Moskova'ya tercümanlık için görüşmelere gönderdiler. Putin o zaman genç Başbakan idi. Bu arada Moskova'da Devlet Başkanlığı idaresinde göreve başlarken bunu (Putin ile ilk görüşme) hatırladım. Bu kesinlikle eşi benzeri bulunmayan bir olay idi. Putin'i ilk gördüğüm zaman hiç aklıma gelmezdi ki gelecekte onunla birlikte çalışacağım.."

Bu arada 9 Kasım 1999 tarihli Türkiye gazetesinde yayınlanan görüşme tutanaklarına göre iki lider, ekonomi, enerji ve savunma alanlarındaki ilişkileri masaya yatırmıştı.

İşte o görüşmenin tutanağı:

"Rusya Hükümet Sarayı'nın (Beyaz ev) 5. katı. Türk ve Rus Başbakanlar Ecevit ile Putin ikili görüşme için bir araya geliyorlar. Liderlerin refakatinde ,Türkiye tarafında Dışişleri Bakanı İsmail Cem ve Türkiye'nin Moskova Büyükelçisi Nabi Şensoy, Rusya tarafında da paralelleri var. Uzun bir süreyi kapsayan görüşmenin startı Rus Başbakan Putin tarafından veriliyor ve önce klasik nezaket cümleleri ifade ediliyor. Ardından gündeme geçiliyor. Önce ikili ilişkiler ve ticaret konusu var.

PUTİN: Ticari ilişkilerimiz Uzak Asya ilişkilerinden etkilendi, ancak geleceğe ümitle bakıyoruz.

ECEVİT: Evet. Uzak Asya krizi hem Rusya'yı hem Türkiye'yi etkiledi. Dahası, bizim ilişkilerimizi de etkiledi.

PUTİN: Ticaret hacmimizde Türkiye artı durumda. Rusya Türkiye'ye normal ticaretle 3 milyar dolar, turizmde 2 milyar dolar, bavul turizminde de 3.5 milyar dolarlık bir hacim oluşturuyor. Bu farkın kapanması lazım. Bunun öncelikli yolu da Mavi Akım projesinin hemen icraya konmasıdır.

MAVİ AKIM PROJESİ

ECEVİT: Mavi Akım'da bir sorun yok. Türkiye'nin hem Rus hem de Türkmen doğal gazına ihtiyacı var. Bu proje yürüyecektir.

PUTİN: Ek protokolü imzalayıp hemen start veremez miyiz?

ECEVİT: Küçük teknik sorunlar var. Bakanlar Kurulu'nun onayı gerekiyor. Bu süreç şimdi işliyor. Bunları giderdikten sonra start verebiliriz.

PUTİN: Türkiye'nin bu konuda bir endişesi ve şüphesi var mı?

ECEVİT: Hayır yok. Gerçi kamuoyumuzda, enerjide bir ülkeye bağlanmanın sakıncası tartışılıyor. Ancak yönetim olarak bizim böyle bir kaygımız yok.

PUTİN: Hayır, hayır, bizim gaz olayında tekel olmak gibi bir amacımız yok.

ECEVİT: Çok yakın bir gelecekte bu konu realize sürecine girer diye düşünüyorum. Umarım bu süreçte DUMA (Rus parlamentosu) da çifte vergilendirmeyi onaylar.

PUTİN: Haklısınız. DUMA'ya bunun için biz de baskı yapıyoruz.

AVRASYALAŞMA SÜRECİ

ECEVİT: Avrupa ile Asya'nın entegrasyonu ile Avrasyalaşma süreci yaşanıyor. Bu süreçte iki anahtar ülke Rusya ve Türkiye'dir. Daha fazla işbirliği yapmamız kaçınılmazdır.

PUTİN: Haklısınız daha fazla işbirliği gerekiyor. Biz Türkiye'yi çok önemsiyor ve Avrupa Birliği sürecini ilgiyle takip ediyoruz. Türkiye bizim için uluslararası önemi olan bir ülkedir. Biz rekabet değil, işbirliği yapmalıyız.

ECEVİT:Evet. Rusya ile Türkiye karşılıklı olarak bağımlı gibidir. Bakın Rusya'daki krizde diğer bütün ülkelerin işadamları Rusya'yı terkederken Türk işadamları hâlâ Rusya'da bulunuyor. Moskova'yı terketmediler.

PUTİN: Evet doğru. Ancak sizin işadamlarınız Rusya'da 7 milyar dolarlık iş aldı. 40 bin işçiniz var. Oysa Rus müteahhitlerin Türkiye'de aldığı iş miktarı 200 milyon dolar civarında. Bu açığı kapatmalıyız.

ECEVİT: Bu konuda elimizden geleni yapmaya hazırız. Mesela SSCB döneminde Türkiye'de kurulan demir çelik ve rafineri gibi kuruluşların modernizasyonunda Rus müteahhitlerinden yararlanabiliriz.

PUTİN: Çok iyi olur.

ECEVİT: Bu arada bizim nakliyecilerimizin önemli bir sorunu var. Geçiş belgesinde azalma var. Bunun artırılmasını talep ediyoruz.

PUTİN: Derhal ilgileneceğim.

ECEVİT: Keza savunma işbirliğimizi de geliştirebiliriz. Bizim bu konuda hiçbir kompleksimiz yok. Rusya ile bu noktada her türlü işbirliğine hazırız.

FUAD SAFAROV

http://www.medyagunlugu.com/Haber-4291-turk-rus-tutanaklarinda-pkk.html